Umut inanılacak kadar yakın görünmediğinde, damarlarımızda bir kahraman yürümeye başlar. Kan harita boylarını aştığında, belli belirsiz toprağa batırıldığında insanların; konuşmak kekeme bir dilin sürçmesine benzer. Hepimiz aynı göğün altında, hepimizin içinde bir muzaffer çünkü kahramanlar tek şarkıda ölmezler....
GÖKYÜZÜ BİRAZ FAZLA
Muzaffer, ışığı aç da bakalım
İkimizin kanı aynı renk mi akıyor
Umut yerli bir kuştur, en çok ardıç ağacında
Hiç olmak ne güzelmiş yüzünün yarısında
Yarısı dönmemeye çok haklı
yeryüzü halkları gibi hızlı hızlı
çünkü Muzaffer
eski yazı biçimi bir yeraltı suyu.Uzak
bir betimleme olarak kalmasın diye
yalnızken yağmamış yağmur bir adı
Devlet okulları en çok neyi öğretir
Tahtaya yazılmaz bazı gerçekler en toplumsal gerçekçi
hiç korkmama biçimi Muzaffer
kimi gün biraz daha dağlar aşırı
kimse kimsenin kanıyla ölmesin diye, kırmızı
bir gülün nefesini taşır aklında
halkı için ölü taklidi yapan bir çocuktur Muzaffer
Komutanım, hiyerarşik davullara ölümcül vurur
Cuma günleri aşırı kumral.söylesene Muzaffer
İnsan en çok neresinden ölür.
Kusur değil yüzünün yarısını yoksullara bağışla
Kusur degil söze girmesin hiç diger yarısı
Yeraltı sularının da kalbi var
Umut yersiz bir kuştur dünya haritasında
Anla Muzaffer gökyüzü
biraz fazla.
Kimse için bir panzer çizmemiş olsam
Bir kurşun kimse için
Anlaşılmamaktan kalkan cenaze- o kimse
Olmamış olsam neden
İç kanamadan kaybediyorsun hayat
kaç milyon çiçeği birden. Herkesin uyuduğu geceler
-lirik bir uyanma biçimi Muzaffer
O olmayan sabahını düşündüm,
-ışığı açma kalsın Muzaffer-
Nasıl olsa çekilir kan ağzındaki yaradan
bir coğrafya yapılır sanma ki ışıktan
-tesbih böcekleri duayla yol alır-
karanlığın tam ortasından
bakarsın bir gül filan açılır
eko(emine kocabaş)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder